Bugünkü dersimizin konusu Fransızcanın en önemli ikinci fiili olan être fiili olacak. Neden en önemli ikinci fiili olduğunu dersimiz boyunca göreceksiniz. En önemli birinci fiili geçen haftaki dersimizde görmüştük. O fiil avoir fiiliydi. Bugün être fiilini işleyeceğiz. Peki, bu fiil Fransızcada neden bu kadar önemli?
Être Fiili
İlk olarak Fransızcada bu fiili çok doğru bir şekilde öğrenmeniz lazım anlamını, kullanım yerlerini, çekimlerini çok iyi bir şekilde öğrenmeniz lazım. Être fiilini öğrenmeden geçmiş zaman, şimdiki zaman veya gelecek zamanda doğru cümleler kuramazsınız arkadaşlar. Çünkü Passé Composé dediğimiz geçmiş zamanı, çok basit geçmiş zamanlarda ‘ben geldim’, ‘ben gittim’ gibi zamanlarda kullanıyoruz. Plus-que Parfait dediğimiz ‘gelmiştim’, ‘gitmiştim’, ‘inmiştim’ gibi geçmiş zamanın da geçmişi olarak kullanıyoruz.
Ayrıca passé antérieur dediğimiz Fransızcanın literatür dilinin kullanıldığı zamanı kullanıyoruz. Şimdiki zamanda da kullanıyoruz tabii ki être fiilini, anlamına hemen birazdan bakacağız. Ayrıca gelecek zamanda da doğru cümleler kurmak için être fiilini öğrenmeniz gerek. Gelecek zamanda da Futur Anterieur dediğimiz ‘gelmiş olacağım’, ‘gitmiş olacağım’ gibi cümleleri kurmak için biz être fiilinden faydalanacağız.
Être fiilinin anlamı çok karmaşık bir şey değil arkadaşlar, çok kolay.
Olmak, bulunmak ve var olmak anlamına geliyor. Eğer İngilizceniz varsa ‘I am’, ‘you are’, ‘we are’ deriz ya, aynı bu anlama geliyor. İngilizcesi olmayanlar için zaten Türkçesi de kolay. Olmak, bulunmak, var olmak. Tam olarak bunu nasıl Türkçeye çevirebiliriz? Kendimizi tanıtırken biz être fiilini kullanırız. Ben öğretmenim, sen Fransızca öğretmenisin, sen doktorsun, bu araba kırmızı, bu ev büyük… Bu şekilde tanıtırken biz être fiilini kullanacağız arkadaşlar, anlamı çok kolay. Avoir fiili ile farklarını az sonra göreceğiz. Şimdilik bilmeniz gereken bu. Hemen fiil çekimlerine geçelim.
Fiil çekimleri neydi?
Bunu Türkçemizle özdeşleştirerek tekrardan size anlatayım. Türkçemizde ne deriz? Ben gidiyorum, sen gidiyorsun, o gidiyor, onlar gidiyorlar, biz gidiyoruz… Her seferinde gidiyor kelimesinin sonuna bir ek ekleriz. Mesela ben gidiyorum diyebiliriz ama sen gidiyorum diyemeyiz. Ne demek zorundayız? Sen gidiyorsun demek zorundayız. Yani her özne için fiilin farklı bir çekimi oluyor. Aynı kural Fransızcada da vardır. Ben derken başka bir şekilde söylüyoruz, sen derken başka bir şekilde, o, onlar, biz, siz derken yine farklı şekillerde söylüyoruz.
Şimdi de être fiilinin zamirlere göre çekimlerine bakacağız. Je suis kendimi tanıtırken, tu es seni tanıtırken, il onu tanıtırken ama bahsettiğimiz kişi bir erkekse, elle yine onu tanıtırken ama bahsettiğimiz kişi bir bayansa. On demek biz demek, aynı şekilde nous da biz demektir. İkisinin farkı neydi, hemen biraz hatırlayalım. Biz cümlede ‘on’ öznesini kullanmak istiyorsak fiilin 3. tekil şahıs ile çekimini yani est ile yapmamız lazım. Ama biz cümlede on yerine nous’yu kullanmak istiyorsak o zaman fiilin çekimini 1. çoğul şahıs yani biz şeklinde yapmamız lazım. Nous kullanıyorsak ‘nous sommes’ diyeceğiz, nous sommes bizi tanıtırken, on est de bizi tanıtırken kullanılır.
İkisi de tamamen aynı anlama geliyor. İkisinin tek farkı fiil çekimlerinin farklı olması. Vous êtes sizi tanıtırken, ils sont onları tanıtırken -eğer ki bahsettiğimiz kişiler erkeklerden oluşuyorsa veya masculin nesnelerden oluşuyorsa- ve son olarak elles sont ise bahsettiğimiz kişiler bayanlardan veya feminin nesnelerden oluşuyorsa o zaman biz elles sont diyoruz.
Geçen hafta gördüğümüz avoir fiiliyle farkları nelerdir?
Avoir fiilini geçen hafta görmüştük. Avoir fiili Fransızcanın en önemli birinci fiili, être fiili ise Fransızcanın en önemli ikinci fiiliydi. Peki, ikisinin tam olarak farkı nedir? Hem anlam farklılıkları var hem de kullanım alanı farklılıkları var. Anlam farklılıkları nedir? Avoir kısaca sahip olmak anlamına geliyordu. Mesela benim iki tane çocuğum var, bir tane evim var, bir tane arabam var, bir tane defterim var gibi cümleler kurarken biz avoir fiilini kullanıyorduk. Être fiili ise tanıtırken kullandığımız; ben öğretmenim, ben uzunum, ben büyüğüm vs gibi cümleleri kurarken biz être fiilini kullanıyoruz arkadaşlar, ikisinin farkı bu. Anlaşılması gerçekten çok zor değil.
Peki, kullanım alanı farklılıkları neler?
Geçmiş zaman fiilleri ve gelecek zaman fiilleri. Neden farklılar bunlar? Hatırlarsanız avoir fiilini kullanırken de biz geçmiş zamanda cümle kurmak istersek de avoir fiilinden yararlanıyorduk. Être fiilinden de yararlanıyorduk. Aynı şekilde gelecek zamanda da cümle kurmak istersek hem avoir fiilinden hem de être fiilinden yararlanıyorduk. Peki, ikisinin tam olarak farkı nedir? Şudur arkadaşlar: bazı fiiller geçmiş zamanda ya da gelecek zamanda kullanılacağı zaman être fiiliyle, bazıları ise avoir fiili ile kullanılması gerekir. Tekrar ediyorum; Fransızcada bazı fiiller geçmiş zamanda ya da gelecek zamanda kullanılacakları zaman avoir fiiliyle, bazıları ise être fiiliyle kullanılırlar.
Hemen être fiiliyle kullanılması gereken fiillere bir göz atalım.
Hangi fiiller être yardımcı fiiliyle kullanılmalıdır?
Dikkat edin bu kullanım alanları sadece geçmiş zaman ve gelecek zamanda kullanılması gereken şeylerdir. Bu fiilleri kullanacağımız zaman her zaman être fiilini kullanmak zorundayız. Bu fiillerden farklı bir fiil kullanacaksak o zaman avoir fiilini kullanacağız. Umarım şimdi anlamışsınızdır avoir ve être fiilinin farklarını ve avoir fiilinin neden Fransızcadaki en önemli fiil olduğunu. Çünkü être fiiliyle sadece 12 tane fiil kullanılıyor. Geri kalan binlerce fiilin hepsi avoir fiiliyle hem geçmiş zamanda hem de gelecek zamanda kullanılıyor. Bunu hemen sizlere şu şekilde göstermek istiyorum.
Hemen gelelim Conjugaison sayfamıza ve être fiili ile kullanılan 12 fiilden herhangi birini gelip burada arayalım. Göreceksiniz ki être fiili ile geçmiş zamanda çekilmiş olacaklar. Mesela venir (gelmek) fiilini gelip conjugaison sayfamızda arayalım arkadaşlar. Venir yazalım ve arayalım. Ne çıktı karşımıza? Passé Composé kullanıldığı zaman je suis venu demişiz (geldim), tu es venu (geldin), il est venu (geldi)… Aynı şekilde Plus-que Parfait kullandığımız zaman da yine être fiilinin çekimi olan étais kullanılmış. J’étais venu (gelmiştim), gelmiştin, o gelmişti, biz gelmiştik şeklinde devam ediyor. Yine aynı şekilde futur antérieur şeklinde çekim yapacağımız zaman je serai venu (gelmiş olacağım), tu seras venu (gelmiş olacaksın), il sera venu (o gelmiş olacak) şeklinde çekiyoruz.
Farklı bir fiile bakalım bir de. Regarder fiiline bakalım, izlemek anlamına geliyor. İkisinin farkına bir bakalım. Passé Composé yaptığımız zaman regarder je regarde izledim anlamına geliyor ve gördüğünüz gibi burada avoir fiili kullanılmış. Ama burada geldim derken être fiili kullanılmıştır. İkisinin aslında farkı burada. Bazı fiillerde être fiilini kullanıyoruz; Passé Composé, Plus-que Parfait ve Futur antérieur ile cümle kurmak istediğimiz zaman. Bazı fiillerde ise avoir fiilini kullanıyoruz.
Être fiilini kullandığımız fiillerin hepsini burada tek tek yazdım arkadaşlar.
Bu fiilleri gördüğünüz zaman demek oluyor ki geçmiş zaman ya da gelecek zamanda être fiilini kullanmak zorundasınız. Bu fiilleri not alın arkadaşlar, gerçekten çok işinize yarayacak. Neredeyse her DELF sınavında, her Fransızca sınavında sizlere tuzak kurmak için bu fiilleri bol bol kullanacaklardır. Sizlerin Fransızcayı ne kadar iyi öğrenip ne kadar iyi öğrenmediğinizi test etmek için bu fiiller karşınıza çokça gelecektir. O yüzden bu fiilleri sakın unutmayın karşılarına ne anlama geldiklerini yazın. Bu fiilleri ezberleyin. Bu fiiller karşınıza çıktığı zaman hep être fiilini kullanmak zorundasınız.
- Aller (gitmek)
- Venir (gelmek)
- Passer par (-dan, -den geçmek)
- Tomber (düşmek)
- Monter (binmek)
- Partir (gitmek, ayrılmak)
- Rester (kalmak)
- Mourir (ölmek)
- Descendre (inmek)
- Retourner (dönmek)
- Sortir (çıkmak)
- Arriver (varmak)
Örneklerimize geçelim.
Je suis Turc, ben Türküm demiş burada arkadaşlar.
Turc tabii ki de Türkçemizdeki gibi Türk demek. Aynı şekilde eğer ki bahsettiğimiz kişi bir bayansa biz bunu ‘Turque’ şeklinde yazıyoruz ve bu da Türk demek. Dikkat edin okunuşları tamamen aynı ama bahsedilen kişi bir bayansa biz Turque yazacağız, bahsedilen kişi bir erkekse biz Turc yazacağız. Ben erkek olduğum için burada ‘Je suis Turc’ yazıyor. Bu arada Fransızcanın hiç sevilmeyen bir konusu gerçekten. Özellikle de Fransızcayı yeni öğrenenler için tam bir baş belası olan bir konudur.
Hangi konu?
Tabii ki de biliyorsunuz ki; Fransızcadaki masculin, feminin ve pluriel’lerin öğrenilmesi konusu. Her zaman karşınıza çıkacaktır. Fransızcayı doğru bir şekilde öğrenmeniz için hangi kelimelerin masculin, hangi kelimelerin feminin ve hangi kelimelerin pluriel olduklarını ve cümlelerde nasıl değişik şekillerde yazılacağını öğrenmeniz gerekli.
Biraz uzun bir konu bu. Daha sonra dilerseniz de bunlara geçebiliriz. Devam edelim. Tu es étudiante, étudiante öğrenci demektir. Étudiante derken bir bayandan bahsediyoruz, bir erkekten bahsetseydik étudiante kelimesinin sonundaki e’yi kullanmayacaktık, bu e’yi atacaktık ve sadece étudiant şeklinde yazacaktık. Ve okunuşu da ‘tu es étudiant’ dersek ‘sen bir öğrencisin erkekler için, ‘tu es étudiante’ dersek sen bir öğrencisin bayanlar için kullanılır. Il est gentil, gentil Türkçesi de iyi demektir. Sen iyi birisisin, sen janti birisisin. Türkçemizde de geçiyor aslında gentil kelimesi. Fransızcadan gelen bir kelime. Il est gentil, o iyi birisi demek.
Elle est grande, o uzun demektir.
Grande uzun demek. Bahsettiğimiz kişi bir bayan olduğu için burada grande yazarken sonuna -e koyduk ve grand şeklinde sondaki d’ye vurgu yaparak okuyoruz. Eğer ki bahsettiğimiz kişi bir erkek olsaydı o zaman ‘il est grand’ şeklinde yazardık ve sonundaki d’yi okurken, konuşurken vurgulamazdık. Il est grand, elle est grande şeklinde yazılır arkadaşlar, çok dikkat edin. On est fort, biz güçlüyüz demek. Fort güçlü anlamına geliyor. Nous sommes arrivés, bir geçmiş zaman cümlesi kurduk burada. Nous sommes arrivés derken ‘biz geldik’ demektir. Arriver varmak anlamına geliyor. Tam olarak gelmek de değil, varmak anlamına geliyor. Nous sommes arrivés, biz vardık anlamına geliyor.
Bu arada Passé Composé ile ilgili bir kural var burada. Aslında şu anda öğrenmek zorunda değilsiniz bunu ama Passé Composé’yi öğrenmek isteyen arkadaşlarımız için bir artı puan olacaktır bu. Biz burada arrivés kelimesinin sonuna bir s koyduk. Fransızcadaki kelimelerin sonuna s koyduğumuz zaman o kelimeyi çoğul yapıyoruz biz. Bizim burada nous sommes arrivés kelimesinin sonuna s koymamızın sebebi; bahsettiğimiz öznenin çoğul olmasıdır. Biz vardık dediğimiz için buradaki arrivés kelimesinin sonuna bir s koyduk. Ama siz Fransızcayı daha yeni öğrenmeye başlıyorsanız bu bilgi sizin için biraz ağır olabilir. Anlamıyorsanız da hiçbir sorun yok arkadaşlar, merak etmeyin.
Vous êtes ici, buradasınız anlamına geliyor.
Ici burası demek. Vous êtes ici, siz buradasınız anlamına geliyor. Ils ne sont pas venus, onlar gelmediler demektir. Venus venir fiilinin geçmiş zaman çekimidir. Yine burada bir kural var. Bahsettiğimiz özne çoğul bir özne olduğu için, onlardan bahsettiğimiz için, buradaki venir fiilinin sonuna bir s koymuşuz ve ils ne sont pas venus şeklinde yazmışız. Elles ne sont pas prêtes, burada bayanlardan bahsediyoruz çünkü burada bir elle yazmışız ve sonuna bir s koymuşuz arkadaşlar. Onlar diyoruz ama bahsettiğimiz kişiler bayan.
Elles ne sont pas prêtes. Prête Fransızcada hazır olmak demektir. Elles ne sont pas prêtes dediğimiz zaman, onlar hazır değiller anlamına geliyor ve bayanlardan bahsediyoruz. Eğer ki bahsettiğimiz kişi erkek olsaydı prêtes kelimesini böyle değil de prêts şeklinde yazmak zorundaydık. Bu şekilde yazsaydık, ils ne sont pas prêts olurdu. Ama biz bayanlardan bahsettiğimiz için elles ne sont pas prêtes şeklinde yazıp; sondaki t harfine vurgu yaparak bu cümleyi okumak zorundayız.
Je suis allé au magasin, ben mağazaya gittim diyoruz burada.
Fark ettiyseniz aller fiilinin sonuna bir s koymamışız, neden? Çünkü bahsettiğimiz kişi tekil bir kişidir. Öznemiz burada ben, ben mağazaya gittim dediğimiz için burada aller fiilini düz bir şekilde yazmışız. Je suis allé au magasin, mağazaya gittim demektir. Magasin mağaza demektir. Elle est venus de l’école, o okuldan geldi anlamına geliyor. École okul demektir. Biraz sonra sizlere bu au ve de kelimelerinin anlamlarından bahsedeceğim. Örneklerimiz de bu kadardı ve tabii ki de être fiili dersimiz de bu kadar arkadaşlar. Umarım anlaşılır olmuştur sizler için.
Şimdi sizlerle birlikte biraz test yapalım. Ben sizin için birkaç tane test buldum bunları yapalım ve bakalım dersimizi iyi anladınız mı? Testimiz être fiilinin çekimleriyle ilgili olacak. Egzersizimizin linki: https://www.francaisfacile.com/exercices/exercice-francais-2/exercice-francais-51465.php dilerseniz bu linke tıkayıp siz de tekrardan testimizi çözebilirsiniz. Başlayalım.
Je __ avec maman au supermarché demiş. Tabii ki burada être fiilini kullanacağız. Ne demek istiyor burada? Maman anne demektir. Supermarché ise süpermarket anlamına geliyor. Ve avec kelimesinin anlamı ise ‘ile’dir.
Yani bu cümlenin anlamı nedir?
Ben annemle birlikte mağazadayım, süpermarketteyim anlamına geliyor. Yani biz burada être fiilini je’ye göre yani bana göre çekmemiz lazımdır. Doğru cevabımızın burada suis olması gerekir. Je suis avec maman au supermarché. Nosu __ une grande famille. Grande kelimesinin anlamı, bir kişiden bahsediyorsak uzun demek. Mesela elle est grande diyorsak, o uzun anlamına geliyor ama bahsettiğimiz şey bir kişi değilse ve biz grande kelimesini kullanıyorsak büyük anlamına geliyor. Famille aile demek. Une grande famille, büyük bir aile demektir. Yani nous sommes une grande famille şeklinde yazmamız gerekir buraya. Bunun çekiminin ‘sommes’ olması gereklidir. Çekimlerine dilerseniz tekrar bir göz atabiliriz. Nasıl çekiyorduk biz bunu? Nous’yu kullandığınız zaman sommes şeklinde çekmemiz gerekiyor.
Ils, bahsedilen kişi kimmiş arkadaşlar? Onlardan bahsediyoruz. Ils __ heureux de se revoir. Heureux mutlu demektir. Se revoir ise birbiriyle görüşmek anlamına geliyor. Onlar birbiriyle tekrardan görüşmekten çok mutlular anlamına geliyor bu cümle. Yani bizim burada öznemiz ils olduğu için, onlardan bahsettiğimiz için doğru cevabın ‘sont’ olması gerekiyordu.
Siz de bir yandan benimle birlikte cevapları yazın arkadaşlar, böylelikle doğru cevapları verip vermediğinizi kontrol edebilirsiniz. Elle __ contente de montrer son bulletin de notes. Bir bayandan bahsediyoruz. Contente mutlu demektir. Montrer göstermek demek, bulletin de notes ise karne anlamına geliyor. Hani Türkçemizde ilkokul, lise öğrencilerine yılda 2 defa karne verirler. Bu da Fransızcada bulletin de notes diye geçiyor. Yani o karne notlarını göstermekten çok mutluydu, demek ki güzel puanlar almış. Bahsettiğimiz özne o olduğu için, elle olduğu için elle est şeklinde çekmemiz gerekir.
Ils __ en train de manger?
Burada öznemiz ils, onlar anlamına geliyor. En train de birlikte kullanılması gereken bir kelime grubu, şu anda anlamına geliyor. Ils sont en train de manger, şu anda yemek yiyorlar anlamına gelir. Manger yemek yemektir. Ils sont en train de manger, onlar yemek yiyor anlamına gelir arkadaşlar. Je __ français, le saviez-vous? Français Fransız demektir. Eğer ki bahsettiğimiz kişi bir erkekse français diyoruz. Eğer bahsettiğimiz kişi bir bayansa française diyoruz. Je suis français, le saviez-vous?
Ben Fransızım, bunu biliyor muydunuz, anlamına geliyor cümlemiz. Buradaki öznemiz je olduğu için je suis şeklinde bunu çekmek zorundayız. Tu __ fatigué ce matin? Öznemiz tu arkadaşlar, sen anlamına gelir. Fatigué nedir, yorgun olmak demektir. Matin ise sabah demektir. Bu sabah yorgun musun diye biz karşımızdakine soru sormuşuz. Yani buradaki doğru cevabımız; tu es fatigué ce matin olması lazımdır. Çünkü bahsettiğimiz kişi sen arkadaşlar, ikinci tekil kişi. Ve eğer bu cümledeki özne tu ise biz es kullanıyorduk aynen az önce öğrendiğimiz gibi. Tu’yü kullandığımız zaman biz es kullanmak zorundayız.
Vous __ au restaurant, tenez-vous bien? Restaurant restoran demek arkadaşlar, Türkçesi de aynı. Tenez-vous bien, kendinize iyi bakın kendinize dikkat edin kendinizi sıkın anlamına geliyor fazla yemeyin diye. Çok kolay, öznemiz vous olduğu için sizden bahsettiğimiz için, vous öznesinin çekimi êtes olmalı être fiiliyle çekimi. Vous êtes au restaurant şeklinde yazıyoruz. Il __ tard, je devrais aller au lit. Tard geç demektir. Bu aslında bir sözcük topluluğu, il est tard. Saat geç oldu anlamına geliyor. Devamı da yatağa gitmem gerekirdi anlamına geliyor. Il est tard, je devrais aller au lit. Lit yatak demektir.
Bonjour, nous __ sur Radio Chatroom! Nous sommes şeklinde bunu çekmemiz lazım.
Neden?
Çünkü buradaki öznemiz nous, yani bizden bahsediyor. Nous sommes sur Radio Chatroom! Şu anda Chatroom radyosundayız şeklinde çevirebiliriz.
https://fransizcaogreniyorum.net/ öğrencilerine özel être fiili testini de sizin için hazırladım. Bu da tamamen size özel bir test arkadaşlar, tamamen size özgüdür. https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSdj0ehhCkse3NGUutPaw1pGT9j9b7vNsW8lUXcy-eCY6lQhrg/viewform
Birkaç sorumuz vardı, şimdi o sorularımıza hep birlikte cevap verelim. Bu sorular her türlü seviyeden gelebilir. Eğer ki seviyeniz bu sorulara yetmiyorsa merak etmeyin arkadaşlar. Ben soruların cevaplarını verirken bir şey anlamıyorsanız kesinlikle endişelenmeyin, hiçbir sorun yok.
Uzun cümleler nasıl yazılmalıdır, cümle kurma kuralları nelerdir?
Aslında çok kolay. Aslında Fransızca da Türkçe gibidir. Doğru yazım şekli var, yanlış yazım şekli var. Mesela Türkçemizde bir cümleyi kalkıp 100 kişiye yazdırın, farklı farklı bölgelerde oturan 100 kişiye yazdırın. Bu 100 kişi cümleyi belki de 3-4 farklı şekilde yazabilirler. Aynı kural Fransızcada da var arkadaşlar. Doğru yazılma şekli var bir tane ama bu doğru yazılma şeklini birçok kişi yazmıyor. O yüzden anlaşılması vs. zor oluyor. Ama biz tabii ki de hem eğitimimizde hem de burada doğru şekilde en doğru Fransızcayı en kolay şekilde öğretiyoruz.
O yüzden en doğru yazım şeklini size burada bir şema şeklinde göstereceğim. Fransızcada cümleye her zaman özneyle başlanır. Özneyle başlanır, daha sonra fiil yazılır ve daha sonra complément dediğimiz cümlenin geri kalanı yazılır. Hemen bir örnek verelim. Je regarde la télévision. Çok bazik bir cümle. Je regarde la télévision, ben televizyon izliyorum anlamına geliyor. Je öznemiz, fiilimiz burada regarde gördüğünüz gibi fiilimiz ve complément dediğimiz cümlenin geri kalanını biz cümleden sonra yazıyoruz.
Je regarde la télévision şeklinde doğru cümle kurulur arkadaşlar. Bu şekilde aslında çok zor değil. Bazı kişilerden bu şekilde duymayabilirsiniz bu cümleyi. Demek oluyor ki o kişiler Fransızcayı doğru şekilde konuşmuyorlar. Özellikle de Fransa’da yaşıyorsanız Fransızcayı gerçekten olduğu gibi, doğru şekilde konuşan insan sayısı çok azdır. O yüzden kafanız karışabilir.
Du, de, á, á la… kelimelerinin anlamları ve kullanım alanları nelerdir?
Biz zaten bu du, de kelimeleri için ayrıca á, á la kelimeleri için ayrı ayrı iki tane video yaptık arkadaşlar. Öncelikle o videoları izlemenizi öneriyorum sizlere. Ben tabii ki de bunların cevabını şu an sizlere vereceğim. Du, de, de la, des, de’l kelimeleri cümleye -den -dan anlamı katıyordu. Ayrıca başka ne anlamı vardı? Sahiplik anlamı katıyordu ve miktar belirtirken de biz bu kelimeleri kullanıyorduk. Yani okuldan gidiyorum, evden geliyorum veya sahiplik dediğimiz ‘la maison du chat’ kedinin evi demektir. Burada da gördüğünüz gibi de ekini kullandık. La maison du chat dediğimiz zaman kedinin evi anlamına gelir. Sahiplik bildirir ve ayrıca miktar belirtirken biz yine bu ‘de’yü kullanıyorduk.
Mesela ‘un verre d’eau’ dediğimiz zaman bir bardak su anlamına gelir. Şimdi böyle üstünkörü anlatıyorum ama tabii ki de gidip o videomuzu izleyin. Orada zaten uzun uzun de, de la, des kelimelerinin üzerinde duruyoruz. Yine aynı şekilde başka bir videomuzda bu á, á la, aux, au kelimelerinin üzerinde durmuştuk. Peki, bunlar ne anlama geliyordu arkadaşlar. Bunlar da cümlede yer belirtirken, şuraya gidiyorum buraya gidiyorum vs. derken biz á’yı kullanıyorduk. Veya evde oturuyorum, yine yer bildirirken á’yı kullanıyoruz. Mesela -lı, -li anlamına geliyordu. Yani çikolatalı kek dediğimiz zaman yine bu á’yı kullanıyorduk. Gidip bu á, á la, aux kelimelerini ayrıntılı işlediğimiz ve belki de Fransızcanın anlaşılması en zor olabilecek bu iki tane dersimizi uzun uzun anlattık.
Être ile ilgili bütün zamanlarda cümle kurabilir miyiz demişsiniz son sorumuzda.
Mesela seni görmeye geldim cümlesini biz Fransızcaya çevirelim arkadaşlar. Gelmek venir demekti. Görmek voir demek. Zaten bize lazım olan şeyler bunlardır. Şimdi bu cümleyi Fransızcaya çevirelim. Seni görmeye geldim dediğimiz zaman ‘je suis venu__’. Venir fiilinin çekimlerinin nasıl olduğunu bilmiyorsanız Conjugaison sayfamıza geleceksiniz ve burada venir diye aratacaksınız. Neymiş Passé Composé’de geldim diyeceğimiz zaman ‘je suis venu’ şeklinde kullanmamız lazımmış. Je suis venu dediğimiz zaman, geldim nereye geldim, seni görmeye geldim dediğimiz zaman; Je suis venu te voir. Seni görmeye geldim anlamına gelir arkadaşlar.
Bir cümle daha kuralım.
Önceden buraya gelmiştim, diyelim. Önceden kelimesi déjà anlamına gelir. Türkçede de dejavu diye bir kavram var. Şu anda yaşadığınız bir olayın sanki önceden de yaşanmış gibi hissedilmesi olayına biz dejavu diyoruz. Bu Fransızcadan gelen bir kelime. Déjà önceden anlamına gelir. Önceden buraya gelmiştim dediğimiz zaman; burası ici demekti. Önceden buraya gelmiştim demek için; j’êtais déjà venu ici. Önceden dediğimiz için, geçmiş zamanın da geçmişi. Yani biz burada sadece geldim deseydik cümleyi şu şekilde kurmamız gerekirdi; je suis déjà venu ici.
Je suis déjà venu ici daha önce buraya geldim anlamına gelir. J’êtais déjà venu ici, daha önceden buraya gelmiştim anlamına gelir. Çok dikkat edin. Ve être fiiliyle gelecek zamanda da cümle kuralım. Saat 9’da orada olmuş olacağım cümlesini de Fransızca’ya çevirelim. Gelecek zamandan bahsediyoruz. Orada olmuş olacağım, yani olmuş olmak varmak anlamına geliyor. Arriver varmak anlamına gelir. Orada derken là bas deriz. Je serai là bas à 9 heures. Saat 0’da orada olmuş olacağım. Bu kadar basit arkadaşlar. Fransızcanızı daha hızlı ilerletmek için online kursumuza katılabilirsiniz.